Kitap Yayıncılık Sektör Analizi
Pandemi; dünyada birden fazla ülkede veya kıtada, çok geniş bir alanda yayılan ve etkisini gösteren salgın hastalıklara verilen genel isimdir. 2020 yılı itibari ile pandemi, hayatımızı etkileyen en kritik durum haline gelmiştir. Dönemi, yayıncılık sektörü açısından incelediğimizde satış kanallarının daralması, yıllık yayın planlarının yeniden gözden geçirilmesi, bazı yeni başlıkların yayımlanmasının durdurulması ya da ertelenmesi, yeniden baskıların finansal kaynaklarda yaşanan gelişmelere göre gözden geçirilmesi yıllık bütçelerin maliyetler ve insan kaynakları açısından yeniden incelenmesi ya da bütçe beklentilerindeki düşüşün göz önüne alınması ile birlikte zor bir süreç geçirildiği görülmüştür. Aynı zamanda dijitale olan ilginin yukarı doğru bir ivme kazanmasıyla birlikte dijital korsanların da artması gibi olumsuz etkilere sebep olmuştur. Toplumun evde daha fazla zaman geçirmesiyle birlikte dijital platformların gündelik hayatımızda daha ön planda bir rol oynaması da olumlu birtakım etkiler yaratmıştır. Toplumdaki tüm kesimlerin teknolojiyi en aktif şekilde kullanmaya çalıştığı dönem olarak düşünebiliriz. Pandemi sürecinde insanlar, kendini ve çevresini daha iyi tanımak ve anlamak için bolca zaman kazandılar. Bu anlama ve anlamlandırma süreci içerisinde kitap okumak ön plana çıkan aktivitelerden biri haline gelmiş ve kitap okumanın ön plana çıkmasıyla online alışverişte önceki yıllara göre kitap artışlarının artması, basılı kitaplara olan talebi toplumsal düzeyde olumlu olarak etkilerken sesli kitap, e-kitap, dijital buluşmalar, dijital kitap kulüpleri ve dijital söyleşilere olan talebi olumlu yönde tetiklemiştir.
2021 yılında pandemi sebebiyle artan döviz kurunun, kağıt fiyatlarının ve diğer üretim maliyetlerinin de artmasına neden olması yayıncılık sektörünün en önemli problemi haline gelmiştir. Bu maliyet artışlarına karşılık olarak kitapçıların hafta sonları koyulan bazı sınırlandırmalar nedeniyle çeşitli zamanlarda kapalı olması ve fuarların yapılamaması, 2020 yılına göre satışlarda belirgin bir düşüş yaşanmıştır. Sektörün sezon olarak kabul ettiği Eylül- Ekim ayı da satış anlamında beklentiyi karşılayamaz hale gemiştir. Bu dönemde T.C. Milli Eğitim Bakanlığı’nın pandemiden bağımsız olarak 2020-2021 yılı için öğrencilere ders kitapları haricinde ilk defa 17,5 milyon öğrenciye ücretsiz yardımcı kaynak göndermesi de sektöre olumsuz olarak yansımıştır. TL’nin USD ve avro karşısında yaşadığı değer kaybı da bir diğer olumsuz etkidir.
Türkiye’de Kitap Üretiminin Artış Hızında Düşüş
2020 yılı üretim verilerine göre bağımsız yayıncılar tarafından toplam 433.213.632 adet kitap üretilmiştir. YAYFED’in (Yayımcı Meslek Birlikleri Federasyonu) açıkladığı toplam kitap üretiminde, ilk üç ayda %30’lara varan artış, pandemiyle birlikte düşüşe geçerek bir önceki yıla göre ancak %2,28 oranında artışla kapattı (Tablo-1). MEB’in bastığı kitaplarla birlikte toplam kitap üretimi 617.413.632 adet oldu.

Yayın Sektörünün Beklentileri
Ülkemizde kitap okuma alışkanlığının arttırılması ve özendirilmesi ile ilgili toplumdaki resmi-özel tüm kurum ve kuruluşların hareket geçmesi önemli bir adım olacaktır.
- Yayın kuruluşlarında kitap tanıtımlarına yer verilmesi, kitap okumaya teşvik edecek programlar yapılmalıdır.
- Kütüphanelerin sayısı arttırılmalı ve fiziki olarak güçlendirilmelidir. Toplumun ilgisini çekecek güncel yayınlara da yer verilmeli, çeşitlilik arttırılmalıdır.
- Ülkenin her noktasına kitap evleri açılmasına teşvik edilmeli. Bunun için belirli bir süre vergi ve sigorta ayrıcalığı tanınmalıdır.
- Geçmişte İstanbul İl Müdürlüğü’nün yapmış olduğu ‘Yazarlar Okulda’ projesi her şehirde yaygınlaştırılmalıdır.
- Kamu-STK iş birliği daha kuvvetli hale gelerek bu konuda çalışma yapanlar desteklenmelidir.
Dijital Yayıncılık
Dijital yayıncılık (e-kitap, veritabanları, e-kütüphane vb) konusunda yayın sektörünün hukuki düzenlemeleri yetersiz kalmaktadır. Bu anlamda hukuki şartların detaylandırılması, dijital içeriğin güvenliğinin sağlanması, uluslararası güvenlik standartlarına uygun hale getirilmelidir. Sektördeki tüm kişi, kurum ve kuruluşların katılımıyla ‘Dijital Yayın Kongresi’ yapılmalıdır.
Teknolojik koruma önlemleri sadece dijital yayınları değil tüm yayınları koruyan bir çerçeveye alınmalıdır.
Dijital ortamdaki tüm yayınların haklarının korunduğu kanuni düzenlemeler oluşturulmalıdır.
E-kitaplardaki %8 olan KDV kaldırılmalıdır.
2021 Yılında Yayıncılık
Pandemi nedeniyle 2020’de yayıncılık sektöründeki düşüş 2021’de de salgının devam etmesi ve döviz kuru artışı sebebiyle negatif etkilemiştir. Dövizdeki yükseliş nedeniyle, kağıt, mürekkep, tutkal gibi neredeyse bütün üretim girdileri ithal olan sektör büyük bir krizle mücadele ederken 2021’de ancak %0,12 oranında bir büyüme gerçekleştirebildi. 2020 ve 2021 yılları arasındaki farklılıklar tablo da gösterilmiştir.
Yayıncılık sektörü 2021’de tekrar baskılara ve telifsiz kitaplara yönelmiştir. Bu kategoride bandrol sayısında 2020’ye göre %0,4 oranında bir artış yaşanmıştır. Buradaki durum tabloda gösterilmiştir:

2022 yılında belirsizliğin artacağı ve bu dönemde ortaya çıkmış durumların devam etmesi ya da kısmen daralmanın olacağı öngörülmektedir. Özellikle yeni eser bandrol ve başlık sayısındaki azalma, okuma ve kendini geliştirme anlamındaki düşüşü hızlandıracak ve yazılı eserlerin korunması ve geliştirilmesini olumsuz etkileyeceği beklenmektedir.